Elif Görgü
Mardin’de bulunan kemiklerin 1914’e deðil Romalýlara ait olduðunu “kanýtlayan” rapor, jandarmanýn çektiði fotoðraflardan yazýlmýþ.Nusaybin’in Kuru (Xirebêbaba) köyünde utanca dönüþen “toplu mezar araþtýrmasýnda” yeni bir skandal daha…
Nusaybin’in Kuru (Xirebêbaba) köyünde utanca dönüþen “toplu mezar araþtýrmasýnda” yeni bir skandal daha…
Türk Tarih Kurumu (TTK) Baþkaný Prof. Dr. Yusuf Halaçoðlu’nun, kemiklerin Roma dönemine ait olduðunun kanýtý olarak gösterdiði Mardin Müzesi raporundaki “bilimsel” incelemenin, “jandarmanýn çektiði fotoðraflara bakarak” yapýldýðý ortaya çýktý. Raporda ayrýca, “Mezarlýðýn kapatýlmýþ olmasýndan dolayý herhangi bir bulgu tespit edilememiþtir” deniyor. Yani TTK’nýn tarihi kanýt olarak gösterdiði rapor, bilimsel deðer taþýmamakla birlikte, yazýlanlar kemiklerin jandarma tarafýndan alýndýðý iddialarýný da kanýtlar nitelikte.
Kanýt diye sunulmuþtu
Ekim 2006’ta Kuru köylülerinin ortaya çýkardýðý ve içindeki kemiklerin 1914’te öldürülen Ermeni ve Süryanilere ait olduðu ileri sürülen toplu mezar ile ilgili skandalýn arkasý kesilmiyor. TTK Baþkaný Prof. Dr. Halaçoðlu’nun çaðrýsý ile ilk inceleme için Mardin’e gelen Ýsveçli tarih Profesörü David Gaunt, mezardaki onlarca iskeletin “ortadan kaybolmasý” nedeniyle “bilimsel çalýþma yapýlacak ortamýn” kalmadýðýný belirterek araþtýrmayý reddetmiþti. Prof. Gaunt’un, kemiklerin jandarmanýn aldýðý iddialarý görmezden gelinirken, Prof. Dr. Halaçoðlu Mardin Müzesinden üç arkeoloðun mezarda inceleme yaptýðýný ve kemiklerin Roma dönemine ait olduðunu kanýtladýðýný duyurmuþtu. Ancak “bilimsel” raporun “jandarma fotoðrafýna bakarak” yazýldýðý ortaya çýktý.
Kolluk kuvvetleri belgelemiþ
Müze arkeologlarýnýn sözü edilen 1 Aralýk 2006 tarihli raporu ise mezarýn araþtýrýlmasýný içermiyor. 25 Ekim 2006 tarihinde Kuru köyündeki bir maðarada 38 bireye ait kemiklerin bulunduðuna iliþkin haberler üzerine mezara gidildiði belirtilen raporda, “Kolluk kuvvetlerinin söz konusu alana intikal edip belgeleme çalýþmasýný takriben mezarlýk alan köylüler tarafýndan tekrar doldurulup kapatýldýðýndan alan üzerindeki çalýþmamýz jandarmadan elde edilen fotoðraflar ýþýðýnda gerçekleþtirilmiþtir” deniyor. Raporun devamýnda ise, “Mezarlýðýn kapatýlmýþ olmasýndan dolayý herhangi bir bulgu tespit edilememiþtir” ifadesine yer veriliyor. Raporda “Mezar içindeki daðýnýk kemik yýðýnlarýndan” bahsedilmesi ise daha sonra ortadan kaybolan kemiklerin jandarma fotoðraflarýnda bulunduðu anlaþýlýyor.
Muhtar da açýklamýþtý
Kuru Köyü Muhtarý Sadýk Koçhan da Anadolu Ajansý’na konuþmuþ, 21 Nisan’da yayýnlanan haberde Muhtar Koçhan’ýn, “Çok sayýda kemik gördük. Bunun üzerine olayý hemen karakola bildirdik. Ankara’dan da yetkililer geldi. Sonra gelip kemikleri topladýlar” sözlerine yer verilmiþti. (Mardin/EVRENSEL)
Savcýlýk soruþturma baþlatacak mý?
Mardin Müzesi raporu, birçok soruyu da gündeme getiriyor:
TTK neden jandarmanýn çektiði fotoðraflarý almadý?
Aldýysa fotoðraflar kamuoyundan neden gizleniyor?
Jandarmanýn görüntülediði “kemik yýðýnlarý” nerede?
Gazete manþetlerinden dünyaya çaðrý yapan TTK, kemiklerin hesabýný jandarmadan neden sormuyor?
Kemikleri toplayýp götürdüðü iddia edilen Ankaralý yetkililer kim? TTK’nýn bundan haberi var mý?
Kemiklerin resmi tutanak tutulmadan götürülmesi yasal mý? Türkiye savcýlarý uluslararasý bir araþtýrmayý ülke için bir utanca çeviren kemiklerin ortadan kaybolmasý olayý ile ilgili bir soruþturma baþlatacaklar mý?
15 dakikada tarih yazýldý
Türkiye için bir ilk olan 1914-15 olaylarýnýn uluslararasý platformda araþtýrýlmasý planý, daha ilk adýmýnda çökmüþtü. ortaya çýktýðýnda içinde 40’a yakýn iskelet ve kafatasýnýn gazetecilerce görüntülendiði mezar, 23 Nisan’da Ýsveçli tarihçi Prof. David Gaunt ve TTK Baþkaný Prof. Dr. Halaçoðlu ile birlikte ziyaret edilmiþ, ancak mezar boþ çýkmýþtý. Tahribat nedeniyle Prof. Gaunt araþtýrmayý redderken, Prof. Halaçoðlu eline kürek verdiði Ýsveçli proföserden kazý yapmasýný istemiþti. 15 dakikalýk “incelemenin” ardýndan Prof. Halaçoðlu, “kemiklerin Roma dönemine ait” olduðunu açýklamýþ, Mardin Müzesi’nin raporunu kanýt olarak göstermiþti. TTK’nýn savcý olmadan aldýðý toprak ve ufak kemik parçalarýnýn analizinin hukuki geçerliliði olup olmayacaðý da meçhul.